Oyun bağımlılığı, bilgisayar veya mobil cihazlarla uzun süre boyunca sağlıksız biçimde oyun oynanmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Oyun bağımlıları, gerçek dünyayla etkileşime girmek yerine zamanlarını oyunlarla geçirip, favori oyunlarında kendilerini geliştirmek veya başarı elde etmek için harcarlar. Bu rahatsızlıktan muzdarip kimseler kendilerini diğer insanlardan izole etmeye eğilimli olup, önemli sorumluluklarını ihmal ederek tüm vakitlerini oyun oynamaya harcayabilirler.
Duygusal, psikolojik ve mental rahatsızlıkları tanımlayan bir kurum olan DSM-IV’nin kaynağına göre, bilgisayar oyunu bağımlılığı bir hastalık olarak tanımlanmıyor. Buna karşın birçok uzman ve mental sağlık uzmanınca oyun bağımlılığı, resmi bulgularla doğrulanmamasına rağmen gerçek bir hastalık olarak atfediliyor.
Medyada oyun bağımlılığı çocuklar ve gençler arasında daha yaygınmış gibi gösterilmesine rağmen yetişkinler de oyun bağımlısına dönüşebilirler. Birçoğumuz bu grubun dışında olsak da istatistik verilerine bakıldığında 30’lu, 40’lı ve 50’li yaşlardaki yetişkinlerin oyun bağımlılığı semptomlarını göstermesi ve bir oyun bağımlısı olmaları son derece olasıdır.
Gençler ve çocukların oyun bağımlısı olmalarının en önemli nedenlerinden biri kendilerini limitlendirememesidir. Yetişkinlerde ise reşit şuur oluştuğundan bu sınırlamanın otokontrol yardımıyla uygulanabileceği varsayılır. Oysa birçok yetişkin sadece sabahları ve akşamları boş vakitlerini geçirmek adına yaptıkları oyun oynama faaliyetlerine karşı zamanla bağımlılık kazanabilirler. Yetişkin bireylerin ilişkiler, duygusal sorunlar, kariyer ve diğer önemli sorumluluklarının ağır basması, onları bir kaçış yolu olarak bilgisayar oyunlarına yönlendirebilir. Bunun bir sonucu olarak oyun bağımlısına dönüşebilirler.
Oyun Bağımlılığı Nedenleri
Uzmanlar ve önemli kurumlarca resmi olarak “oyun bağımlılığı” hastalık statüsünde tanımlanmadığı için oyun bağımlılığına nelerin neden olduğunu belirtmek imkansız olacaktır. Psikoloji uzmanlarına göre oyun bağımlılığı tıpkı kumar bağımlılığı semptomlarını gösteren bir bağımlılıktır. Kişilerin oyunlara bağımlı olmalarıysa psikolojik ve fizyolojik sorunların yanı sıra kişinin hayatını sürdürdüğü çevreyle alakalıdır.
Oyun bağımlılığını bir yana bırakırsak, bir de oyunların bağımlılık yapma nedenleri söz konusu. Bazı oyunların diğer oyunlara göre kişileri daha fazla bağımlı kılmalarının nedeni de bunlardandır. Teorilere göre bilgisayar, konsol veya video oyunlarının bağımlılık etkisi göstermesinin nedenleri şunlardır:
- Bağımlılık yapan oyunların bir sonu yok: MMORPG başta olmak üzere birçok oyun tipinde oyuncuların “Tamam burası oyunun sonuydu.” diyebilecekleri bir “Game Over” deneyimi sunulmuyor. Oysa bu deneyim kişilerin “Tüm görevleri tamamladım, keşfedilecek yeni bir şey kalmadı” diyerek oyundan uzaklaşmasına yardımcı oluyor. Oyunun bir sonu olmadığı için, sürekli daha iyi olmak adına sonsuz döngüyle rekabet ediliyor.
- Sosyal bağlantılar: Bugünün bilgisayar oyunlarında kullanıcılar yalnız değiller. Oyunda başarılı olmak için diğer oyuncularla etkileşime girmeleri ve çeşitli bağlantılar kurmaları gerekiyor. Bu bağlantılar insanın doğasında olan iletişim mekanizmasını harekete geçiriyor. Böylece bağımlılar gerçek dünyada sohbet etme ihtiyacını oyunlar üzerinden karşılayabileceğini düşünüyorlar.
- Karakter seviye sistemi: Karakterlerin seviyelerinin olduğu oyunlar artık her yerdeler. Bir oyuna başlarken size oldukça temel özelliklere sahip bir karakter sunulur. Birkaç dakikalık efor sarfettikten sonra, karakteriniz yeni bir seviyeye geçiş yapar ve sahip olduğu deneyim, güç, zeka, savunma puanı gibi değerleri gelişir. Bir ödüllendirme sistemi olan bu seviye sistemi, farkında olmadan sizi “daha iyi olmak istiyorsan daha fazla vakit geçirmelisin” algısına mahkum bırakırlar. İleri seviyelere gelindiğindeyse daha üst seviyelere çıkmak oyunun başına nazaran oldukça zordur. Kimi zaman yeni bir seviyeye ulaşmanız için aylarca uğraşmanız gerekebilir. Düşünün ki, bir oyuna yeni başladığınız anda ilk seviyeye ulaşmanız için 1 ay uğraşmanız gerekiyor. Sizce, bu oyun hala bağımlılık yapıcı olabilir miydi?
- İş birliği ve dünya çapının çekiciliği: Multiplayer olarak adlandırdığımı çok oyunculu oyun modları dev şirketlerin hazırladığı oyunlar için tartışılmaz bir ihtiyaç. Bu modda dünya çapındaki rakiplere karşı mücadele eden oyuncular, takım arkadaşlarıyla iş birliği yaparlar. Bu duygu, bağımlılara kendilerinin tek başına olmadıkları hissini aşılar.
- Oyun içi varlıklar: Oyun içi varlıklar gerçek dünyada olduğu gibi kişilerin kendilerini değerli hissetmelerine neden olur. Daha çok güç, kontrol ve saygı kazanmak için bu varlıkları edinmesi gerektiğinin farkında olan kişiler, tüm vakitlerini oyun içindeki varlıklara erişmek adına kullanabilirler.
- Ödül sistemi: Bağımlılık riski yüksek oyunlar size daima belli değişkenlere bağlı olarak ödüller sunarlar. Bazen elinizdeki tüm görevleri bitirdiğinizde sizi bekleyen büyük bir ödül varken, bazen oyuna günün belli saat aralıklarında giriş yapmak ödülünüzü almak için yeterlidir. Bu ödüllerin ekstradan çaba sarf edilmeden veya minimum çabayla alınabilmesi, kişilerin kolayca ödüle ulaşma dürtülerini harekete geçirerek bağımlılığa dönüşebilirler.
- Online olunmasa bile oynanabilir: Yeni nesil oyunlar artık sürekli çevrimiçi olmanıza gerek kalmadan oynanabiliyorlar. Örneğin bir oyuncu kendi envanterindeki eşyaları satılığa çıkarıp, gün içinde zorunlu olduğu işleri hallederken eve geldiğinde kaldığı yerden oyunda var olmaya devam edebilir. Elbette bir şeyleri kaçırdığı hissinden kurtulması için bu kişilerin olabildiği kadar oyunda çevrimiçi olması gerekecektir.
- Oyun şirketlerinin heyecan verici yenilikleri: Oyunlar yukardaki tüm cazip avantajlarına rağmen bir süre sonra oyunculara çekici gelmeyi bırakabilirler. Bu aşamada yayıncı şirket oyuna yeni bir özellik, harita, eşya veya karakter getirerek oyunculara oyunda vakit geçirmesi adına yeni bir neden sunmuş olurlar.
- Oyunlar para kazandırabilir: Profesyonel manada oyun oynayan e-spor tutkunları çeşitli müsabakalar karşılığında para kazanır ve rahat bir hayat sürerler. Oyun bağımlıları bunları görerek kendilerini motive edebilir ve para kazanma hayaliyle yeteneklerini geliştirmek için oyunlarda daha fazla vakit geçirebilirler.
- Edinilen yapay duygular: Ortam yapay ancak ortamın içindeki insanların tamamı gerçektir. Sizler gibi masalarının başına oturmuş insanlar sizinle birlikte aynı hedefleri tamamlamaya çalışırlar. Kullanıcıların birlikte kurdukları ekipler, birbirlerine olan yardımlaşmaları oyundaki diğer karakterlere yakınlık kurup, gerçek dünyadaki duyguları yapaylaştırılmış şekilde hissetmesine neden olabilir. Sonuç olarak oyuncular burada edindikleri zorluksuz yapay duyguları, gerçekçi duygular kadar kuvvetli kabul ederek bilgisayar bağımlısına dönüşebilirler.