Yeni iletişim teknolojilerinin hayatımıza hızlı bir şekilde girmesiyle birlikte; artık insanlar günlerinin çoğunu, bilgi almak veya boş zamanı değerlendirmek için yeni iletişim teknolojileriyle geçirmeye başlamışlardır.Evdeki, işteki günlük alışkanlıklarımız; insanlarla olan ilişkilerimiz bu teknolojilere hayatımızda ayırdığımız süreye göre belirlenmektedir.
İnternet bağlantısı olmayan bilgisayarlar, hatsız cep telefonları, az kanal sayısına sahip televizyonlar insanlarda hayal kırıklığı, öfke gibi duygular oluşturur. Teknolojik bağımlılık belirtisi olan bu duygular, e-yaşam kavramını ortaya çıkarmıştır.
E-yaşam toplumun tüm bireylerini teknoloji kullanımı konusunda baskı altında bırakır. Teknoloji kullanımını reddeden bireylerin toplum içinde yaşamasını güçleştirir. Bu durum zamanla bazı bireylerde teknoloji bağımlılığına dönüşebilir. Teknoloji bağımlılığına, internet bağımlılığı, televizyon bağımlılığı, mobil bağımlılık gibi davranışlar örnek olarak gösterilebilir.
Özellikle internet bağımlılığını birçok insanda gözlemlemek mümkündür. Toplumsal yaşamda televizyonun benimsenmesinin 26 yıl, kişisel bilgisayarların benimsenmesinin 15 yıl, internetin gündelik hayatta benimsenmesinin ise sadece 7 yıl aldığı düşünüldüğünde bu duruma şaşırmamak gerekir.